25 Nisan 2013 Perşembe

Love in an Elevator


Neden kendimizi değersiz hissettirenlere bu kadar değer veriyoruz? Kendimizden parçalar vaad ediyoruz onlara? Birine verebileceğimiz en değerli şey kendimizken üstelik.

Her şeyi neden o insanlarla konuşmak istiyoruz. Korkuyoruz onlara ses titreşimlerimizden kendi beynimizden bölümler aktarırken. Dokunurken çekiniyoruz. Sanki kırılgan olan biz değil de onlarmış gibi. Kendi çaresizliğimizi, narinliğimizi bile onlarınmış gibi nasıl da başkalaştırıyoruz öyle. Sonra? İşte sonra kendimize yabancılaşıyoruz.

Ne ki onları özel kılan? Özel olan hissedilen duygu mu hissettiren insan mı? Kendimizi yeterince yüceltme korkumuzun sonucu başkalarını gözümüzde devleştirmemizin altında yatan şey ne ki? Kendi yetersizliklerimizi başkalarında kapamaya çalışmaya ve sonra verdiğimiz değerin yarattığı kaybetme korkusundan dolayı kendimizden vazgeçmeye neden bu kadar meyilliyiz ki? Bu denli güçsüz olmalı mı insan?

Neye duyulan açlık bu? Bir insana kalbimizden önemli bir parçayı ayırdıktan sonra o yer için gereken özellikleri ona kendimiz eklememizin mantığı nerede ki? O kadar mı yalnızız? O kadar mı aciziz? O kadar mı yetersiziz kendimize karşı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Real Time Analytics