Son kez dökeceğim içimi. Çünkü seni saklamak istiyorum ben, sonlara. Yaşamak istediklerimizi, gelip geçenleri, gel-gitlerimizi, öylesinelikleri hazmettikten sonraya. Görece mükemmelliğini, uyumunu korumanı istiyorum sadece. Şeffaf duvarlarımızı aşmadan, dillenmemiş ama gizli olmayan duygularımızı muhafaza ederek bir ilişki içinde olmak seninle. Doğru zamandan kopmadan, acelesiz, süratsiz ve sabır dolu.
Son yazmayacağım bu öyküye. Nokta koymayacağım, ünlemler de olmayacak. Zamanımız gelene kadar zaman geçireceğiz. Arkadaş sıfatının gölgesine sığınarak. Zararlı ışınlarımızla birbirimize yakıcı izler bırakmamak adına. Kış güneşi gibi olana dek bekleyeceğiz. Kıyıda köşede. Fakat arada derede değil. Bağlı olacağız ama bağımlı değil. Kopmayacağız ancak vaktinden önce birleşmeyeceğiz de. Beklemeyeceğiz birbirimizi. Zaman bizi bağlayana dek. Onun rüzgarı estiğinde kenetlenecek ellerimiz, birleşecek dudaklarımız, tamamlanacak yarım vücutlarımız.
İzleri silinecek başka tenlerin o zaman. Arınacağız birlikte geçmişten, korkulardan, acılardan, pişmanlıklardan. Şimdi değil. Çünkü şimdi olursak eğer, güzel bir anı olacağız. Ebruli bir fotoğraf. Sararmaya mahkum olanından. Geçmiş olmamalıyız, geçemeyecek kadar özeliz çünkü birlikteyken. Sadece görmezden geleceğiz bunu bir süre. Beklentisizce, beklemeden birbirimizi. Hayatımızın akışında dondurur gibi hayatlarımızı.
Bir köşe ayıracağım sana kitabımda. Eksik kalan yazıları sonradan geçirmek için atlanan boş defter sayfaları gibi saklayacağız birbirimizi. En uygun zamanda, en güzel zamanları not almak için. Özenerek yazmaya alışmış olacak ellerimiz. Öylesine tutulan notlardan daha düzenli, daha kalıcı, daha tedbirli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder