- Biri sizi aramıyorsa, mesajlarınıza güzel cevaplar vermiyorsa, imalı konuşmalarınızı anlamıyor ayağına yatıyorsa sizden kaçmıyordur. Hoşlanmıyordur sizden ama sizin ona olan ilginizin farkındadır ve bunu aklının bir köşesinde tutuyordur, sizin durduğunuz o yerden de gayet memnundur.
- Birini elde etmekle kaybedeceğiniz zamanda kaçırdığınız insanlar için her zaman sonradan üzülürsünüz lakin onlar da bu kısır döngüde sizden nasibini aldıkları için sonradan yanınızda bulmanız zordur. Bu ana gelene kadar bunu da fark etmeyeceksinizdir, üzülmeyin, bu pişmanlığın nedeni zaten biraz da onların bir anda ulaşılmaz oluşudur.
- Sevgilisi olmayanlar, daha 20 yaşındayız, bunu sakın unutmayın. Şu an ciddi bir ilişki içine girme isteğiniz oldukça yersiz şöyle bir düşününce. 7 yıl çıkıp evlenecek miyiz? Belki, bir ihtimal. Bittiği takdirde uzun/ciddi ilişki dediğimiz olgunun bize katacağı tecrübe ne mi? Muhtemelen harcadığımız yıllarda yaşamadığımız rahatlığa duyulan özlem. Güzel anılar, aşk, şarkılar hepsinin verdiği acı atlatıldıktan sonra yakındığımız tek şey maalesef kaybedilen zamanda yapabilip de yapmadıklarımız olacak. Şu dönemde insanlarla takılma kafası hiç de yanlış bir kafa değil. Bak gerçekten.
- Klişeler her zaman doğrudur. Bunu sakın unutmayın. Hiçbir laf boşu boşuna ağızdan ağıza aktarılır hale gelmez. Klişe dediklerimiz aslında çoğu insan tarafından tescillenmiş tecrübelerdir.
- Duygusal bir olay üzerinde düşünüp analitik bir şekle sokup işin içinden çıkamıyorsanız kesinlikle aklınıza gelen en karamsar şey genelde doğrudur. Çünkü, duygusal ilişkilerin analitiği yoktur, ya olurlar ya olmazlar bunu da emin olun zaten düşünmezsiniz, düşünmeniz irdelemeniz gerekmez çünkü, hissedersiniz ve oraya doğru gider. Özetle olmayan şeyleri zorla oldurtmaya çalışmayın, ne gerek var. Eğer iş hayatıysa söz konusu, bunun tersi geçerli bunu da asla unutmayın. Orda amaç tamamen olmayanı oldurtmaya çalışmaktır.
Özetle yeni karar verdiğim şey, ''takılmak'' aslında yanlış bir kafa değil. Şu an piç diye gördüğümüz bütün erkekler 'evlenilecek erkek' olacaklar 30 küsur yaşlarına geldiklerinde hiç merak etmeyin. ''Piçlik'' dediğiniz şey bir süreçtir bir sıfat olmaktan çok ve bence herkesin de yaşaması gereken bir süreçtir.
Asıl garip olan 'aşık oldum' tribine girip olmayacak hayali ilişkiler uğruna gözyaşı dökmek.
İşte bulanıklık burda. Birini unutmak için canını yaktıklarınızdan tutun, harcadığınız zamanda görmediklerinize, eksilttiğiniz mutluluklara kadar, başlı başına aptallık silsilesinden farklı bir şey değil. (Kendime de laf etmiş oluyorum evet ama yanlış yapıyoruz.) Biraz tadını çıkartmakta bu hoşlantı/arzu/beğeni dediğimiz olayların, hiçbir sakınca yok. Zaten düzgün ilişki dediğimiz olayı yaşayacağız illa ki, bunun için acele etmenin mantığını anlayamıyorum ben ve artık çok da gereksiz buluyorum bu 'adam gibi ilişkim yok' düşüncelerini. Sen önce kendi başınalığından mutlu ol ve yakınmayı bırak.
Bu ilişki işlerini artık kabus haline getirmesek keşke. Şiirler, şarkılar, hikayeler bunlar güzel de üzme seviyesinin ötesine geçip zaman harcama noktasına geldiğinde o kadar mantıksız oluyor ki. Yapmayalım. Takılalım!
Bakın neler diyor Athena;
böyle de doğru bir yazı daha yok sanırım.
YanıtlaSilbunu dediğin için seni nasıl seviyorum biliyor musun :) kimseye anlatamıyorum bunu ya!
YanıtlaSil