13 Ekim 2010 Çarşamba

Yaşamaya Üşeniyorum.

Günümüzün en büyük sorunlarından biri olan üşengeçlikle mücadele ediyorum. Hareket etmek pek yorucu gelmeye başladı. Neden bu kadar halsiz hissettiğimi anlamış değilim, mesela şimdi yukarı çıkıp koşu bandını çalıştırıp koşmaya nasıl üşendiğimi anlatamam.

Teknoloji yüzünden deyip kestirip atmak da pek kolay, herşey elimizin altında, sürekli internette geziyoruz, ihtiyacımız olan herşeye bir telefon uzaktayız insanlar hareket etmeye etmeye, herşeyi yapmaya üşenir oluyorlar.

Tamam bunların hepsi doğru da, benim cidden kanımda bu aralar bir yavaşlık var, psikolojimin pek yerinde olmamasına bağlıyıp kurtulsam mı ki? Öyle yapacağım galiba, durağan hayatım ve depresyona kayan psikolojim vücudumdaki kan akışını yavaşlatıyor ve ben de hareket etmeye üşenen, oturduğu yerden kırk saat boyunca kalkamayan biri oluyorum. Ben başka bir şey yazacaktım oysa ama heralde onu da hatırlamaya üşendim.

3 yorum:

  1. Yaşamaya üşeniyorum;boş duvara saatlerce bakmak,bir şarkı ile paketlerce sigara içmek şarkıyı değiştirmeye üşeniyorum yoruldum bekleyip düşünmek iyi gelsede düşünecek birşey bile bulamıyorum, bedenden ziyade ruhun yorgun olmasından kaynaklanan bir üşenme çeşidi, ama sevdiğim birşey var hiçbir şeyi önemsemiyor olmam...miskin saatlerin ardından monotonlaşmış hayatıma devam etmek canımı sıkıyor umursamadığım herşey hergün karşıma çıkıyor.O yüzden yastığa kafanı yaslayıp saçma sapan hayalleri kuracağım boş günleri düşlemek en doğrusu...
    Sahiden balıklara bakıyorumda hayat onlar için güzel birçoğu geçmişi hatırlamak zorunda değiller öyle ya sevgililer günü ilk buluşma 1.ay yok üreme kolay çoluk çocuk derdi yok dünyanın düzeni bi başka insanlara hayallermi gerçek gerçekler mi hayal anlamadım gitti zaten anlasaydım şuan saçmalamıyor olurdum iç dökmek değil yaptıklarım dünya faydalansın istedim yazdıklarımdan yaşamaktan yorulan boşa yaşıyan herkes için bu sözler iyi geceler canlar sahi balıklar en kötüsü bir kancaya takılır rakı masasında tatlı bir meze olur bir balıkçı köyünde küçük bir çocugun ilk balıgı olur ya balık bu bi ota bok olur elbet...
    hamsi nin ızgarasını severim mesela yanına şöyle sumaklı soganda oldumu... somun ekmek kalbini açar ( ortadan kesilir) sonrasında hamsi kendini adar kalbine girmek pahasına birleşince ( ekmegin arasına girince ) gül yaprakları dökülmeye başlar üstüne ( sumaklanmış ince kıyım sogan ) sonra hazırlamış oldumuz tarifimiz afiyetle yenir :) yanına bi ufak tekirdağ da açtımı bak ozaman dünyalar senin ...,
    gecelerin bitmesini hiç istemediğin karanlığı beyaz kirlenmemiş hayallerle doluyken bakmışsın sabah olmuş yada çişin gelmiş tuvalettesin hayallerimizin çok temiz kaldığı bu dünyada yaşamaya üşenmek suçmu değil .mk sayfada duvar işgal ettiysem kusura bakmayın dediğim gibi iç dökmek değil insanlar faydalansın boşa yaşamaktan :)

    YanıtlaSil
  2. :) güzel yazmışsın teşekkürler umarım bu yorumu da okuyup gülümseyenler ve katkısını hissedenler olur.

    YanıtlaSil

Real Time Analytics