1 Haziran 2010 Salı

Ankara, bahtı kara.

Ankara. Doğup büyüdüğümüz şehir. Hep horgördüğümüz, bir gün gideceğimizi iddia ettiğimiz ama garip bi çekicilikle aslında bizi içine çeken ve "Angaralı" yapan şehir. Seviyorum ben burayı. Belki çok takılacak mekan yok, çok canlı bir gece hayatı yok metropol gibi değil, alışveriş merkezlerinde eksikler var, deniz manzaralı herhangi bir yere rastlamak mümkün değil, ama sadeliğin güzelliği var bu şehirde. Dostluklar var, mütevazi insanları var, herşey orta şekerli, abartı, ihtişamdan uzak, kararında burda. Sadeliğin zarif ve güzelliği var.

Bir cumartesi dışarı çıkınca belki bikaç mekan birden yapıp eğlencenin dibine vuramazsınız ama, eğlendiğiniz gerçek dostlarınızla samimi bir barda oturup muhabbet edip sarhoş olabilirsiniz. Soğuktur geceleri, nemli de değildir, ama mesela tunalıda bir gezin dostlarınızla, bi Sakal'a uğrayın, ya da Kıtır'da bira kokoreç yiyin, Kıtır doluysa Random'a gidin, hiç olmadı bestekar ve tunus'u turlayın. IF'e Dib Sahne'ye de bakın mutlaka, kafanıza uygun bi yer mutlaka olur. Geceyi Devrez, Çorbacım ya da Rumeli'de ağız tadıyla bir çorba içip yorgunluk muhabbetleri yaparak geçirin.

Deniz yok evet, çok etkinlik de olmuyo herkesin aşkı İstanbul'da olduğu kadar, süslü püslü de değildir Ankara, alışveriş merkezlerinde orda burda sosyeteler de gezinmez. Samimidir, ve görmesini bilene denizden fazlası vardır, Marmara'dan derindir. Kaybolmazsın içinde, her tipten insanın takılmayı tercih edeceği belirli yerler vardır. İstanbul bol makyajlı alımlı bir kadınsa, Ankara doğal güzeldir. İlk bakışta İstanbul'a kayar akıllar, ama Ankara'nın duru güzelliği İstanbul'un boğuculuğunda kendini aratır. Severiz biz Ankara'yı gerçek "Angaralılar" olarak.
İstanbul'a da kaçarız arada mavilikler görmek için, ama geri döneriz memleketimize sonunda, ve içeriz kahvemizi beton manzaramıza bakarak, ve mutluyuzdur, hem de huzurlu.

Hem müzik de yapılır burda, imkan yoktur, piyasa yoktur, İstanbul süslü şımarık zengin kızıdır, Ankara memur ailede yetişmiş tutumlu kızdır sonuçta, ama yaratıcılık vardır Ankara'nın kanında, İstanbul'un hareketliliği olmadığından, düşünmeye, üretmeye daha çok zamanı vardır "Angaralı"nın bu yüzdendir piyasadaki iyi grupların çoğu da burdan çıkar işte.

Severiz Ankara'yı, kim ne derse desin, laf eden biz olsak bile, duru güzelliğine kapılırız kolay kolay bırakamayız onu. Taşına bakar gözlerimizin yaşıyla bütünleştiririz, ve deriz Ankara'nın kendisi bir deryadır, varsın denizi, boğazı, köprüsü olmasın.

2 yorum:

  1. ankara da ankaralılar dısında guzel hic bisi yok :( sad but true

    YanıtlaSil
  2. demek ki birbirimizi özlüyoruz ve o yoklukta bile güzellikler bulup bağlanabiliyoruz. anılarımız güzel kılıyor belki de.

    YanıtlaSil

Real Time Analytics