15 Haziran 2010 Salı

Ah sen!

Sen,
göndermelerimin adresi,
sevdiğimin bilincinde ya da bi haber olan toprak gözlü adam,
değiştirir mi iki ihtimal de
gebe kaldığım sevginin büyüklüğünü,
beni dipsiz kuyularında boğan?

Sen,
fakir ruhumu besleyen bir parça ekmek gibi bakışları olan
güzel adam, ezip geçiyorsun benliğimi,
benden ayrı bile tutsan kalbini,
sence bir yürek çıkabilir mi
bu sevdaya engel duran?

Sen,
içi ve dışının birleşimi
farkında olmadan bana mucize yaratan orjinal adam,
üzebilir mi beni,
senin mucizende var olamamam?

Sen,
beni sevebilme ihtimalini değil,
katıksız, dalgalı ruhunu sevdiğim adam,
varlığını hissettiğimde daha bir istekle çarpan kalbimi
var mıdır senden başka
tek bir temasıyla durduran?

Ah! Sen,
benim olması imkansız olan,
özgür, sevilesi, ayaklarıma zincirlenmiş atları koşturan adam,
kalbimden silsem seni,
kim kurtarabilir beni
içimde beliren o derin, zifiri boşluktan?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Real Time Analytics