26 Kasım 2010 Cuma

Mr. Jones and me, we're gonna be big stars!

Uyuyamıyorum ben. Gün içinde ne kadar umursamaz, rahat bi insansam gece odama çıkıp müzik dinlemeye başlayınca, en olmadık şeye takar oluyorum. Yalnız olduğumu hatırlıyorum mesela, rahatsız oluyorum, sonra klişelerle boğuşuyorum. "her insan yalnız doğar, yalnız ölür" tarzı cıvığı çıkmış laflar geliyor aklıma iyice bir sinirim kalkıyor.

Sevmeyi özledim ama sevilmeyi daha da çok. Mükemmel akıl verip arasını düzelttiğim, rahatlattığım, sorunlarını çözdüğüm sürülerce insan var çevremde. Ozylerin hayır kurumu olma özelliği maalesef bana da geçmiş. Bi de kendime akıl versem, vere vere bende akıl kalmadı be!

En sevdiğim atasözü "Mum Dibine Işık Vermez". Helal olsun şu atasözlerine. Bir tanesi bile boş değil, biz daha yok twitter'a söz girelim bilmemne yapalım, atalarımız işi çözeli bunları internet olmadan yayalı kaç asır geçti.

Bugün Park Caddesi'nden (mekan adı yazınca çok havalı oluyorum) Mesa Plaza'ya yürürken Naz'la garip şeyler düşündüm yine. Ne kadar orjinal olabilir ki, çoğu insan benzer şeyleri farklı bakış açılarıyla yorumlar, benim avantajım güzel süslüyorum fikirlerimi. Herneyse, keşke kaldırım olsaydım dedim, evet, insanların üzerinden yürümesi için yapılmış bir kaldırım, hem işe yarıyor hem de başka hiç bir sorunu yok, ya da ne bileyim, bir yaprak olsam mesela, tek derdim sonbahar geldiğinde diğerlerinden daha fazla dalımda kalmak olsa, onun dışında gün boyu bön bön dursam.

Ya da insan olucaksam, aşırı bencil olsam, herkese kendi istediklerimi dayatsam, ne istesem pislik, fesatlıklar yaparak elde etsem, taş gibi bir kadın olsam mesela, hafif de kaşar, ne biliyim, manikür pedikürle kafayı bozmuş olsam, tek derdim prada çantama uygun ayakkabı bulup bulamamak olsa ama işimde de tepede olsam, 1 km öteden insanlar ne iyi kız demese de korksalar benden ama bir yandan da arkadaş olmak isteseler belki bir şeyler kaparım diye, kimseyi gerçek anlamda sevmesem, herkesle çıkar ilişkim olsa, zaten başka bir şey de beklemesem, duygularım olmasa, sırf ben ben ben! olsa mesela.

Bu aralar aşırı takıldım bir şeye de vazgeçiyorum o da olmayacak. Alıştım ya ilginç bir şekilde. Artık zaten bir şey için çabalarken ilk aklıma gelen şık en kötü olan. Eski beni bilen bilir, dünyanın en Polyanna insanıydım ben. Peh! Zaten anca burda böyle şeyler yazarım ben, siz beni umursamaz bilin, zaten yine güzelce kıvırırım en iyi yaptığım şey demogoji. Acayip eğleniyorum demogoji yaparken, konuyu öyle güzel kaydırıp öyle farklı çeviriyorum ki çok zor anlarsınız. Bunu okusanız bile yine süper yaparım anlayamazsınız.

İlk defa kendimden bu kadar bahsettiğim ve betimlemelerden uzak durduğum bir yazı yazdım. Hayret ya!

Bu arada yineliyorum. Mr. Jones'u bulan olursa bana göndersin nolur! Ya da "Ben Mr. Jones'um be Deniz burdayım işte" diyen varsa, çekinmesin. Merak etmeyin Cinderella pabucu denetecek halim yok rahat olun o konuda.

I want to be Bob Dylan
Mr. Jones wishes he was someone just a little more funky
When everybody loves you, son, that's just about as funky as you can be







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Real Time Analytics