4 Ekim 2011 Salı

Evvel Zaman İçinde


Bir kız var, yorgun, bıkkın, ürkek biraz da. Eli göğüs kafesine gidiyor arada, saklamaya çalışırmış gibi kalbini ellerinin arasında. Bir sıcaklık var ellerinde, hafif pembelik yanaklarında.  

Bir düşünce var, binlerce düşüncenin kraliçe arısı, gizli, suskun, sindirilmeye çalışılan. Kızın aklında büyüyor gün geçtikçe, hafif sinsice. Sıcaklık artıyor kızın ellerinde, göğsünü sıkıyor ağrı zamanın ilerlediği her bir an.  

Bir adı var o düşüncenin ve içinde saklı duygular. Düşüncenin ana fikri kaygılı, sabırsız, aceleci, merak dolu bir heyecan. Bilindik duygularla bilinmeyen sonuca bulanık ve sallantılı adımların köprüsü adeta.  

Bir aşk var, saklı, çekingen, tazecik, büyüme çağında. Sessiz, asil, saf ve kırılgan. Kirlenmemek için kozasından bile çıkmaya yeltenememiş tırtıl kelebek arasında bir canlıymışcasına çırpınan.  

Bir kız var, kaygılı bir düşüncenin ardında aşk adlı bir duygu saklayan. Yorgun, bıkkın, ürkek ama yine de heyecanlı ve bu yazıyı yazdıkça aklının yansıttıklarına aynadan bakan. 
Real Time Analytics